Rekabet, kullanılacağı meslek alanı bakımından farklılık göstermekle birlikte; piyasa sistemi içerisinde sosyal adaletin ve ekonomik etkinliğin sağlanması bakımından bir gereklilik olarak görülmektedir. Sağlanan rekabetin korunması ise tekelleşmenin önlenmesi ile piyasa sisteminin etkinliğinin korunması, dolayısıyla kamu menfaatinin sağlanması amacıyla önem taşımaktadır.
Ekonomide gerçekleşen hızlı değişim nedeniyle rekabetin korunması ve tekelleşmenin önlenmesini amaçlayan Rekabet Hukuku, 20. yüzyılın başlarında bir hukuk dalı olarak gelişmeye başlamıştır. Doktrinde genel kabul gören görüş, Rekabet Hukuku’nun bir kamu hukuku dalı olduğu ve tazminat hukuku bağlantısı nedeniyle özel hukuk anlamında da sonuç doğurduğu yönündedir. Öte yandan telekomünikasyon, enerji gibi düzenlemeye tabi sektörlerde genellikle öncül (ex-ante), ileriye dönük düzenlemeler göze çarparken, Rekabet Hukuku ardıl (ex-post), geriye dönük düzenlemelerden oluşmaktadır. Rekabet Hukuku tarihi dünyada 1900’lü yıllara dayanmakla birlikte ülkemizde Tüketici Hukuku kavramıyla birlikte dikkate alınmaya ve 1970’li yıllarda bir takım çalışmalara konu olmaya başlamıştır.
Siyasi bir birlik olma amacı taşımakla birlikte bu konuda güçlük çeken ve günümüzde kısmen ekonomik bir topluluk olarak karşımıza çıkan Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması uyarınca Türkiye’nin Avrupa Topluluğu rekabet politikalarını ve rekabet hukukunu benimsemesi istenmiştir. Buna ilişkin olarak yapılan mevzuat çalışmaları 1994 yılına kadar bazı kanunlar içinde dağınık bir şekilde yer verilen hükümler şeklinde bulunmaktayken; anılan mevzuat hükümlerinin uygulama alanının sınırlı olması ve istenen etkiyi doğuramaması ve piyasa ekonomisi gerekleri uyarınca 07.12.1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kabul edilmiş ve 13.12.1994 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile birlikte idari ve mali olarak özerk ve aynı zamanda kamu tüzel kişiliğini haiz olan Rekabet Kurumu oluşturulmuştur.
Rekabet Kurumu’nun oluşumu ve görevleri, 4054 sayılı Kanunla belirlenmiş olup; Rekabet Kurulu, kurumun karar organı olarak görev yapmaktadır. Rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlar, hâkim durumun kötüye kullanılması, birleşme ve devralmalardaki sınırlamalar ile sair yasaklamalara ilişkin düzenleme ve denetleme konusunda yetkili olan Rekabet Kurulu re’sen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar vererek; bir kısım müeyyideleri de uygulayabilmektedir.
Rekabet Kurulu kararlarına ilişkin olarak yargı yoluna başvurulabilmektir. Kurul kararlarına karşı 4054 sayılı Kanun’un 55. maddesine göre görevli mahkeme idare mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda idari yargılama usulüne ilişkin genel yetki kuralı Rekabet Kurumu’nun Ankara’da bulunması nedeniyle Ankara İdare Mahkemeleri Kurul Kararlarına karşı gidilecek yargı yolu bakımından görevli ve yetkili mahkemelerdir.